30 Temmuz 2015 Perşembe

SEN YOKSUN İNAN Bİ TEK SEN LAZIMKEN






                  Zaman akıp geçiyor bir önceki yazımda kanserle olan imtihanımızdan bahsetmiştim maalesef biz bu sınavı geçemedik gözümün nurunu, canımın içini, ruhumun yarısını, var olmama sebep olan adamı babamı kaybettim kıyametim koptu vücudunıun %70i su olan bir canlının yüreği nasıl böyle ateşler içinde yanar öğrendim.

 ilk günler zor ama kalabalık geçti akrabalarımız, dostlarımız, onu tanıyan ve seven herkes yanımızdaydı. hayatımın en ağır deneyimiyle karşı karşıyaydım öğrendim ki sonsuzluk denilen şey buydu; asıl çaresizlik kabullenme duygusu buydu artık yoktu ömrüm boyunca bir daha kokusunu koklayamayacaktım, sesini duyamayacaktım öğrendim ki artık yarımdım nasıl dayanacağım diye düşünmedim bana veda ederken gözlerime bakarken nasıl  dayandıysam aldığım her nefeste de öyle dayanacaktım...
 sonrasımı! zaman başladı akmaya onsuz geçen geçen ilk saatler, ilk gün, ilk akşam,ilk uykum, hatta gülümsedim bile sonra günler ilk babalar günüydü burnumun direği sızladı yazmak istedim olmadı içim sıkıştı gözyaşlarıma hakim olamadım ama ağlamamam güçlü olmam gerekiyordu erteledim ardından ilk onsuz ramazan ayına girdik hayatımın en zor ramazan ayını yaşadım.

                   zaman aktıkça gözlerim onu arıyor sesini duymak için kulak kesiliyorum yüzünü görememenin acısı her gün içimi kaplıyor özlem denen duyguyu bastırmaya çalışarak zaman geçirmeye başladım işe geldim insanlarla sohbet ettim, kitaplar okudum, müzikler dinledim saatlerce arabamla gezdim aklımı ne kadar yorarsam acımı bir o kadar bastırırım dedim ve bir baktım ki canımın yarısı olmadan bir ramazan bayramı geldi ne yazık ki sadece burukluk değildi içimdeki artık bayramların hiçbir şey ifade etmediğini farkettim sanırım gerçekten büyüdüm artık hayat en pis oynunu oynamıştı. 

 İnanamadım hala nefes alıyordum kalbimin yarısı olmadan zaman hızla akıyordu ve ayakta dimdik dünya ya adapte olmuştum hala şaşkınım bu halime yaradan içime kor ateşleri düşürürken dayanma güçünüde vermeyi unutmamış farkettim, günlerce çektiğim uykusuzluğumun ardından hiç uyanmamak için uyuduğum uykular geldi; rüyalarıma her geldiğinde sabah olmasa da uyanmasam istedim hala yaşıyorum 55 gün oldu bugün ve ömrüm oldukça yangını içimde bir yerde benden vazgeçtiği anki kadar alevlerle yanacak.

uzun zaman yazmak için uğraştım içimden geçenleri dile getirmek çok zordu zaten burada da sadece bir kısmını anlatacak gücü buldum kendimde ne yazık ki hayat devam ediyor ve acı insanın içinde ilk günkü gibi kalıyor ve ben biliyorum ki bir yerlerden beni izliyor o da özlüyor mekanın cennet ruhun şad olsun babacım seni çok seviyorum....