4 Ağustos 2015 Salı

HOŞGELDİN AĞUSTOS SEFALAR GETİRDİN

                     MERHABAALAR AAA DOSTLARRRR

                            Özlediniz mi beni?


Ben sizi epey bi özledim hoşgeldin ağustos sefalar getirdin dedim bide bu sevimli karikatürü paylaştım diye sanmayın ki size ağustos böceğiyle karıncanın hikayesini anlatmayacağım ben biraz bencil olup daha çok kendimi anlatacağım... 

Uzun zamandır bloğumu açıp zavallımın yüzüne bakıp bakıp kapatıyordum içimden iki kelam edesim selam veresim gelmiyordu ne yazık ki ama silkelenme zamanı geldi hayat devam etmek zorunda ve bir yerden yeniden başlamak gerekli diye düşündüm veee yeni ayın gelişiyle bloguma gösteremediğim ilgiyi artık vermeliyim dedim.

İnsanoğlunun emek verdiği şey ki bu herşey olabilir pek bir kıymetli illa nefes almasına gerek yok ya da elle tutulur olmasına benimde bloğum benim için öyle uzun zamandır yalnız bıraktığımı, fazla pasif bir blog olduğunu hissettim oysa ilk açtığımda her taze blogger gibi bende pek bir hevesliydim aslında hala öyleyim sadece tatsız zamanlar aramıza girdi işten eve geldiğimde bilgisayar başına oturmama hem ruh halim hemde yorgunluğum engel oldu diyebiliriz neyse ki şimdilik bir sıkıntı yok enerjimi toplamaya çalışıp kaldığımız yerden tatlı tatlı devam edelim istiyorum.

aramıza giren zaman zarfında boş durduğumu sanıyorsanız yanılıyorsunuz aklıma yazdım tüm öğrendiklerimi, gördüklerimi, okuduklarımı, tanık olduklarımı sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum desem yalan da olmaz hani.

geçenler de bir internet sitesinde bloggerlere verilen tavsiyelerde konuları çok dağıtmamanın, süreklilik göstermenin ve araştırmacı olmanın başarı getireceği söyleniyor emin oldun verilen tavsiyeleri hiç göz ardı etmedim ama ben biraz içimden geldiğini kafama estiğini yapan söyleyen bir bloggerım geçmiş yazılarıma da dikkat ederseniz nereden hani konudan nasıl bir paylaşım çıkacağı pek de belli olmayabiliyor :) 

benim içimden sadece ne yazmak geliyorsa onu yazdım ve bu konuda da böyle devam etmeye kararlıyım :) zaten ilk başladığım da da kendimi kasmadan görev haline dönüştürmeden keyif alarak yapmak istiyordum paylaşımlarımı zaman geçmesine rağmen kararlarımda şimdilik bir değişiklik yok!

Tabi içerikleri biraz daha düzene koymanın faydalı olacağını düşünüyorum okuduğum yazılardan ve tavsiyelerden aklıma yatanları da dikkate alarak çalışmalarım devam ediyorum bloğumu takip etmeye ve yazıların tadını çıkarmaya devam edin ben ağustos ayı içerisindeki paylaşımlarımı hazırlamaya gidiyorum şimdilik kendinize iyi bakın görüşmek üzere. 


30 Temmuz 2015 Perşembe

SEN YOKSUN İNAN Bİ TEK SEN LAZIMKEN






                  Zaman akıp geçiyor bir önceki yazımda kanserle olan imtihanımızdan bahsetmiştim maalesef biz bu sınavı geçemedik gözümün nurunu, canımın içini, ruhumun yarısını, var olmama sebep olan adamı babamı kaybettim kıyametim koptu vücudunıun %70i su olan bir canlının yüreği nasıl böyle ateşler içinde yanar öğrendim.

 ilk günler zor ama kalabalık geçti akrabalarımız, dostlarımız, onu tanıyan ve seven herkes yanımızdaydı. hayatımın en ağır deneyimiyle karşı karşıyaydım öğrendim ki sonsuzluk denilen şey buydu; asıl çaresizlik kabullenme duygusu buydu artık yoktu ömrüm boyunca bir daha kokusunu koklayamayacaktım, sesini duyamayacaktım öğrendim ki artık yarımdım nasıl dayanacağım diye düşünmedim bana veda ederken gözlerime bakarken nasıl  dayandıysam aldığım her nefeste de öyle dayanacaktım...
 sonrasımı! zaman başladı akmaya onsuz geçen geçen ilk saatler, ilk gün, ilk akşam,ilk uykum, hatta gülümsedim bile sonra günler ilk babalar günüydü burnumun direği sızladı yazmak istedim olmadı içim sıkıştı gözyaşlarıma hakim olamadım ama ağlamamam güçlü olmam gerekiyordu erteledim ardından ilk onsuz ramazan ayına girdik hayatımın en zor ramazan ayını yaşadım.

                   zaman aktıkça gözlerim onu arıyor sesini duymak için kulak kesiliyorum yüzünü görememenin acısı her gün içimi kaplıyor özlem denen duyguyu bastırmaya çalışarak zaman geçirmeye başladım işe geldim insanlarla sohbet ettim, kitaplar okudum, müzikler dinledim saatlerce arabamla gezdim aklımı ne kadar yorarsam acımı bir o kadar bastırırım dedim ve bir baktım ki canımın yarısı olmadan bir ramazan bayramı geldi ne yazık ki sadece burukluk değildi içimdeki artık bayramların hiçbir şey ifade etmediğini farkettim sanırım gerçekten büyüdüm artık hayat en pis oynunu oynamıştı. 

 İnanamadım hala nefes alıyordum kalbimin yarısı olmadan zaman hızla akıyordu ve ayakta dimdik dünya ya adapte olmuştum hala şaşkınım bu halime yaradan içime kor ateşleri düşürürken dayanma güçünüde vermeyi unutmamış farkettim, günlerce çektiğim uykusuzluğumun ardından hiç uyanmamak için uyuduğum uykular geldi; rüyalarıma her geldiğinde sabah olmasa da uyanmasam istedim hala yaşıyorum 55 gün oldu bugün ve ömrüm oldukça yangını içimde bir yerde benden vazgeçtiği anki kadar alevlerle yanacak.

uzun zaman yazmak için uğraştım içimden geçenleri dile getirmek çok zordu zaten burada da sadece bir kısmını anlatacak gücü buldum kendimde ne yazık ki hayat devam ediyor ve acı insanın içinde ilk günkü gibi kalıyor ve ben biliyorum ki bir yerlerden beni izliyor o da özlüyor mekanın cennet ruhun şad olsun babacım seni çok seviyorum....

27 Mayıs 2015 Çarşamba

KANSERLE OLAN İMTİHANIMIZ.....







Merhabalar 


ne kadarda uzun zaman olmuş yazmayalı bloğuma hatta bakmayalı özlemişim dert ortağımı yani sizleri son yazımı okudum da 2014 den hiç mutlu olmadığımı yazmışım hayatımdan biran önce çıksın gitsin istemişim oda sanırım çok kırgın gitti benden intikamını almaya yemin etmiş gibi çekti gitti gitti de 2015 daha büyük felaketlerle geldi hayatıma ama inanıyorum ki bugünlerde geçecek zaman bir çok acının üstünü kapatıp hafifletecek...

                                                  
                          Şubat ayında babamın yaşadığı rahatsızlık hayatımızın dengesini tamamen bozmuş durumda maalesef kanser rahatsızlığı bizimde evimizin içine büyük bir bomba gibi düştü konulan teşhisle hayatımız tamamen değişti kanserle olan imtihanımız başladı ve sanırım bu imtihandan kalıyoruz.


                     Çaresizlik, acı, ruhsal bunalım da elinden tutup geldi bu hastalıkla hani derler ya yer demir, gök bakır iste öyle bu aralar hayatımız buraya yazıyorum çünkü okuyanlardan dua bekliyorum şu anda dualarınıza o kadar çok ihtiyacım var ki.


kanser hastalığı ve yaşanılan süreci sizlerle paylaşacağım kendimi topladığımda sohbet edecek zamanımız olacak umarım şimdilik kendinize iyi bakın dualarınız da babamı da unutmayın....

sevgilerle....