14 Nisan 2014 Pazartesi

BAŞLARIM BÖYLE AŞKIN IZDIRAPINA…..


Diyet diyet  diyet…..

Bu lanet şey neden yapılır ki!

     Niye bu ismi vermişler ki başka bir şey bulamamışlar mı. ne kadarda itici insanın şevkini kırmak için özellikle kurgulanmış gibi sanki değil mi. kanmayın arkadaşlarım diyet denilince insanın daha çok yiyesi geliyor hiç canınız istemediği şeyleri bile canınız çeker oluyor. pskolojik olarak kendiniz halsiz ve yorgun hissediyorsunuz tabi bu arada nefsinizde boş durmuyor sizi öylesine zorluyor ki stres ve duygusal çöküntü hallerine giriyorsunuz diyetin insan  üstünde o kadar çok zararları var ki şimdi bu konuyu ayrıntısı ile anlatmayacağım.  

Ama demeden de geçemeyeceğim  Diyeti herkes yapar da kimisi akıllı olduğundan kimisi de deli olduğundan yapar. 53 kilo olup 1,78 boyundaysanız sağlığınızda yerindeyse sırf macera için diyet yapıyorsunuz demektir bu durumda bende size uyuz oluyorum itiraf edeyim! kardeşim zaten yiyorsun kilo almıyorsun bide diyet yapacağım diye ortalara düşüyorsun hayır olan var olmayan var dimi. aç gözlülüğün lüzumu yok....


    hıhhh!! İşte bu cümlenin ardından itiraf etmeliyim ki ben tamda bu durumda var olmayanlar grubuna giriyorum.

              Bebeklik resimlerine baktığımda  sevimli tombişmi tombiş bir bebek ilkokul, ortaokul, lise yıllarında da toplu bir genç kızdım yazık lise dönemlerim gereksiz ve sağlıksız diyetleri yapmakla, veremediğim kilolara üzülmekle geçti. gel zaman git zaman üniversiteydi,  iş'ti derken arada yine derdine düşsem de çabuk geçen kilo vereceğim krizleri sonrasında aman bende böyleyim seven beni böyle sevsin  modların da kendimi teselli ettim çünkü çok yorulmuş ve sıkılmıştım. tabi zaman hızla akıp gidiyor yerinde maalesef durmuyor farkettiğim de bide ne göreyim 30'uma merdiven dayadığım gerçeği duvar gibi önümde beni karşıladı. benim açımdan kabullenilmesi kolay olmayan bir serüveninde başlangıcı oldu kendime zoraki de olsa  itiraf ettim evet 30 yaşıma tam tamına 5 ay kalmıştı. J  


30 yaş insanın kendine doğru soruları sormaya başladığı, çok anı biriktirdiği ve daha da biriktirecek olmanın heyecanını yaşadığı, artık gençlik evresinden çıkıp olgunluğa emeklemeye başladığınız dönemdir. Bende de öyle oldu ve aklımda milyonlarca soru cevaplamamı beklemeye başladı . Bu sorulardan bir tanesini sizinle paylaşayım gerisi de sonra uygun zamanlarda sohbetimizle çözeriz. 

diyet yapmaktan bıkıp usandığım zamanlarda aman beni beğenenler böyle beğensin beğenmeyen küçük oğluna almasın espirileriyle kendini avuttuğum anlarda karanlık gölgelerin ardından gelen bir soru...

Beni beğenen her türlü beğensin de ben kendimi böyle beğeniyormuydum?

peki verdiğim cevap 

 HAYIRRRRRRRRRRR!!!

Madem ben kendimi böyle beğenmiyorum  öyleyse kolları sıvamanın vakti geldi de çattı bile hem ilerde kilo vermek zor olur birde hastalıklarda boy gösterirse iş içinden çıkılmaz bir hal alır, 1,68 boyunda ve 73 kilo olup da hiçbir bahanesi (sağlık, hamilelik) olmayan ben bir şişko olarak kendimi kabul ettim ve bir yerden başlamak lazım dedim.(iyide ettim.)



          İlk iş olarak mesleği biyolog olan  fizyoloji , biyokimya eğitimi almış kendini sağlıklı yaşam konusunda geliştirmiş hatta hayat felsefesi haline getirmiş olan dostumun kapısını çaldım. Ben diyet yapmak istemiyorum çünkü sağlığım bozuluyor ayrıca hiçte sempatik gelmiyor seninde bu konuda eğitimin ve hayallerin var el ele verip bu durumun üstesinden gelebiliriz. hem hayallerine zemin hazırlamakta bana düşerdi zaten ilk iş benden başlayabilirsin dedim. sağolsun o da beni kırmadı ve bana uygun olduğunu düşündüğümüz bir liste hazırlamakla başladık işe tabi benim araştırmalarım bu sürede hiç bitmede tıkandığım noktalarda süpergirl gibi imdadıma yetişti dostum. sağlıklı yaşam koşumun üstünden 1 haftageçti ama şimdiden 1 kilo verdim çevremdekiler bendeki değişikliğin farkına varmaya başladılar ve bende kendimi iyi hissetmeye başladım bile.


               Bu işi sağlıklı bir şekilde çözmek isterken şunu daha iyi farkettim Türkiye de diyet yapmak zor!
       evet hemde baya zor cevre baskısı denilen unsur her geçen gün kendini hissettirmeye başladı bile üstümde. yakınlarım arkadaşlarım tabi ki benim iyiliğimi istiyorlardı ama değişmeyen tabularda yok değildi.  puaca, börek, pasta, yağlı yemekler, hamur işi olmadan yaşanmayacağını hatta hasta olacağımı kendime eziyet ettiğimi söyleyip durdular. Can boğazdan gelir,  yiyen dikilir yemeyen yıkılır gibi atasözleri ile de pekiştirme yapmayı da ihmal etmediler. bu sözlere bakıp da gardımı düşürürsem sağlıklı yaşamak da bunu öğrenmek de benim için hayal olur diye kendime söz verdim. Hırs yaptım azim içinde gelen pastaları börekleri itinayla geri çevirdim ilk iki gün biraz zorlandım alışılmışın dışına çıkmak zorlar insan nefsini her zaman sanırım nefsimi de susturmayı başardım şimdilik fenada gitmiyorum.

Sağlıklı yaşamayı öğreteceğim kendime tabi ben bunları öğrenirken sizleri de unutmayacağım J

    anlatmak istediğim bir dünya konu var.

      paylaşacak konuşacak daha çok bilgilerimiz olacak şu anda hem sağlıklı kilo vermenin çabalarında hemde öğrendiğim bilgileri sizinle paylaşmanın hazırlığındayım yazının devamı gelecek  hiç merak etmeyin sabaha işe gidecek bir muhasebe elemanı olarak huzurunuzdan şimdilik ayrılıyorum kendinize dikkat edin.

 görüşmek üzere.


Hiç yorum yok: