Yüklendiğim kelimeler hep başka bir dilin habercisi bugün.
Neye atsam elimi tutmuyor, ne anlatmaya çalışsam, aşk kesiyor sözümü. Hangi
cümleyi kursam öznesi hep sen. Hangi yaşamda soluklansam imkanı yok, aşk beni
durdurmuyor.
Sahi sen kaç zamandır içimdeydin de gün yüzüne çıkarıverdin
kendini kendini böyle apansız? Kaç zamandır peşimdeydin de hiçte sıradan
olmayan bir günü seçtin yakalamak için ruhumu? Hep duyduğum o adı, ilk defa
işitmiş gibi kulağımda yüreğime fısıldayıverdin harf harf hep bildiğim o yüzü ilk defa görmüş gibi ince ince.
Silinmemecesine kazıyı verdin belleğime göz göz?
Eyy aşk…
Görünen o ki yeni kelimelerin vakti geldi diyorsun şimdi bana sen, anladım. O halde önce
çözülüvermeli önce iplik iplik, çırılçıplak, en içine, en yüreğine kadar,
arınmalı… ve sonra yeniden başlamalı; içinde ilk defaymışcasına yaşananların o
vazgeçilmez tadı… ve her bir parçayla yeniden ve daha sıkı bağlamalı,
bağlanmalı hayata,
Ve adını sadece ve sadece aşk koymalı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder